ALKOLSÜZ İÇECEKLER
İletişim
Küçükbakkalköy Mah. Selvili Sok. No:4 (Canan Business ) Ataşehir - İstanbul
+90 (0216) 314 00 94
+90 (0552) 324 84 43
info@bosscert.com
www.bosscert.com
Bölüm 1: Gıda güvenliği yönetim sistemlerinin denetimini ve belgelendirmesini sağlayan kuruluşlar için gereklilikler

ISO 22003-1:2022 Standardı Haziran 2022'de yayınlanmıştır.

BPJPH Endonezya için zorunluluk

Endonezya'daki Helal Ürün Güvencesi Düzenleme Kurumu'dur. Endonezya Din İşleri Bakanlığı'na bağlı olarak faaliye

Helal ve sağlıklı gıdala- HAK ve BossCert 

Gıda sektörü, küreselleşen dünyada hem dini inançlara uygunluk hem de sağlık bilinciyle giderek daha fazla şekil

ISO Yönetim sistemi standartlarına iklim değişikliği ile ilgili hususlar eklenmiştir.

Uluslararası Standart Teşkilatı (ISO), “Londra İklim Değişikliği Deklarasyonu'nu” desteklemek amacıyla İklim D

TS EN ISO/IEC 27001:2017 geçişi

Türkak tarafından yapılan denetimler sonucunda ISO 27001:2013 belgelendirme yetkimizle ilgili geçiş sürecini baş


Alkolsüz İçecek Sektörü: Türkiye ve Dünya Genelinde Üretim, Tüketim, Gıda Güvenliği ve Helal Riskler

Alkolsüz içecek sektörü, küresel gıda ve içecek pazarının önemli ve sürekli büyüyen bir segmentini oluşturmaktadır. Su, meyve suları, gazlı içecekler, buzlu çaylar, kahveler, enerji içecekleri ve bitkisel içecekler gibi geniş bir ürün yelpazesini kapsayan bu sektör, dünya genelinde milyarlarca dolarlık bir hacme sahiptir. Türkiye de bu sektörde hem önemli bir üretici hem de dinamik bir tüketici konumundadır.

Küresel ve Türkiye'deki Üretim-Tüketim Durumu

Küresel Pazar

Küresel alkolsüz içecek pazarı, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki artan şehirleşme, yükselen gelir seviyeleri, değişen yaşam tarzları ve sağlıklı ürün alternatiflerine olan taleple birlikte istikrarlı bir büyüme göstermektedir. Tüketicilerin bilinçlenmesiyle birlikte, şekerli içeceklerden daha doğal, düşük kalorili, fonksiyonel ve bitkisel bazlı içeceklere doğru bir yönelim gözlenmektedir.

  • Su: Şişelenmiş su, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde en büyük alkolsüz içecek kategorilerinden biridir. Sağlıklı yaşam trendleri ve musluk suyu kalitesine ilişkin endişeler, şişelenmiş su tüketimini artırmaktadır.

  • Meyve Suları ve Nektarlar: Tüketiciler, doğal vitamin ve mineraller içeren meyve sularını tercih etse de, şeker içeriği nedeniyle bazı eleştirilere maruz kalmaktadır. Bu durum, meyve-sebze karışımları, düşük şekerli seçenekler ve %100 doğal meyve sularının popülaritesini artırmaktadır.

  • Gazlı İçecekler (Karbonatlı Meşrubatlar): Uzun yıllar pazar lideri olan gazlı içecekler, sağlık endişeleri nedeniyle pazar paylarını kaybetmeye başlamıştır. Ancak, diyet ve sıfır şekerli seçenekler ile yeni tatlar ve ambalajlarla bu kaybı telafi etmeye çalışmaktadırlar.

  • Enerji İçecekleri ve Spor İçecekleri: Özellikle genç nüfus ve sporcular arasında popüler olan bu kategoriler, enerji artırıcı ve performans geliştirici iddialarıyla dikkat çekmektedir. Ancak, yüksek kafein ve şeker içerikleri nedeniyle sağlık otoritelerinin denetimi altındadır.

  • Çay ve Kahve (Hazır/Soğuk): Soğuk çaylar ve hazır kahveler, özellikle genç nesil arasında pratik ve lezzetli alternatifler olarak popülerlik kazanmaktadır. Bitkisel içerikli ve farklı demleme yöntemleriyle hazırlanan seçenekler de pazarda yerini almaktadır.

  • Bitkisel Bazlı İçecekler: Yulaf sütü, badem sütü, soya sütü gibi bitkisel bazlı içecekler, laktoz intoleransı, vegan yaşam tarzı ve sağlık bilinciyle birlikte hızla büyüyen bir niş pazardır.

Türkiye Pazarı

Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla alkolsüz içecek sektörü için önemli bir pazardır. Ülkenin coğrafi konumu, zengin tarım potansiyeli ve geleneksel içecek kültürü, sektöre çeşitlilik katmaktadır.

  • Su: Türkiye, kişi başına düşen su tüketiminde Avrupa'nın önde gelen ülkelerinden biridir. Şişelenmiş su, hem evlerde hem de ticari alanlarda yaygın olarak tüketilmektedir. Kaynak suyu ve doğal mineralli su kategorileri oldukça gelişmiştir.

  • Meyve Suları: Türkiye, taze meyve üretimi açısından zengin olduğundan, meyve suyu ve konsantre üretimi de oldukça gelişmiştir. Yerel ve uluslararası birçok marka, farklı meyve suyu çeşitlerini piyasaya sunmaktadır.

  • Gazlı İçecekler: Türkiye'de gazlı içecek tüketimi yüksek olsa da, küresel trendlere paralel olarak sağlıklı alternatiflere yönelim artmaktadır. Markalar, düşük şekerli ve doğal içerikli ürünlerle bu değişime uyum sağlamaya çalışmaktadır.

  • Ayran: Türkiye'ye özgü geleneksel bir içecek olan ayran, sağlık faydaları ve ferahlatıcı özelliği ile alkolsüz içecek sektöründe önemli bir yer tutar. Hem evlerde hem de ticari olarak yaygın şekilde üretilir ve tüketilir.

  • Şalgam Suyu ve Turşu Suyu: Adana ve çevresinde popüler olan şalgam suyu ile çeşitli turşu suları, probiyotik özellikleri ve kendine özgü tatlarıyla niş bir pazar oluşturmaktadır.

  • Bitkisel İçecekler ve Fonksiyonel İçecekler: Türkiye'de de küresel trendlere paralel olarak bitkisel bazlı süt alternatifleri, kombucha gibi fermente içecekler ve enerji/spor içecekleri gibi fonksiyonel ürünlere ilgi artmaktadır.

Gıda Güvenliği Riskleri ve Yönetimi

Alkolsüz içecek sektörü, geniş bir ürün yelpazesi sunmasının yanı sıra, üretimden tüketime kadar uzanan karmaşık bir tedarik zincirine sahiptir. Bu zincirde, tüketicilerin sağlığını doğrudan etkileyebilecek çeşitli gıda güvenliği riskleri bulunmaktadır.

  • Hammadde Kaynaklı Riskler:

    • Su Kalitesi: İçeceklerin ana maddesi olan suyun mikrobiyolojik ve kimyasal açıdan güvenli olması esastır. Kaynak suyunun kirliliği, ağır metaller, pestisitler veya endüstriyel atıklarla kontaminasyon riskleri taşır.

    • Meyve ve Sebzeler: Meyve suyu ve nektar üretiminde kullanılan meyve ve sebzelerin pestisit kalıntıları, mikotoksinler (özellikle küflenmiş meyvelerden kaynaklanan) ve mikrobiyolojik kontaminasyon riskleri bulunur.

    • Katkı Maddeleri: Renklendiriciler, koruyucular, tatlandırıcılar, aroma vericiler gibi katkı maddelerinin belirlenen yasal limitler içinde kullanılması ve insan sağlığına zararlı olmaması gerekmektedir. Aşırı dozda veya yasaklı katkı maddelerinin kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

    • Ambalaj Malzemeleri: İçeceklerin temas ettiği ambalaj malzemeleri (PET şişeler, cam şişeler, metal kutular vb.) Bisfenol A (BPA) gibi kimyasalların içeceğe geçişi (migrasyon) riskini taşıyabilir. Bu nedenle gıda ile temas eden malzemeler için özel yönetmelikler bulunmaktadır.

  • Üretim Sürecindeki Riskler:

    • Hijyen Standartları: Üretim tesislerinde yeterli hijyen standartlarının sağlanamaması, bakteriyel (Salmonella, E.coli), viral veya maya/küf kontaminasyonuna yol açabilir. Temizlik ve dezenfeksiyon süreçlerinin yetersizliği riskleri artırır.

    • Isıl İşlem Yetersizliği: Özellikle pastörizasyon veya UHT gibi ısıl işlemlerin yetersiz uygulanması, mikroorganizmaların canlı kalmasına ve ürünün bozulmasına neden olabilir.

    • Çapraz Bulaşma: Farklı ürünlerin aynı hatlarda üretilmesi durumunda, alerjenlerin veya farklı maddelerin çapraz bulaşması riski mevcuttur.

    • Yabancı Madde Kontaminasyonu: Üretim hattında cam, metal, plastik parçacıkları gibi yabancı maddelerin ürüne karışması, fiziksel tehlikeler oluşturabilir.

  • Depolama ve Dağıtım Riskleri:

    • Sıcaklık Kontrolü: Özellikle meyve suları ve süt bazlı içecekler gibi hassas ürünlerde, uygun soğuk zincirin sağlanamaması, ürün bozulmasına ve mikrobiyolojik büyümeye neden olabilir.

    • Ambalaj Bütünlüğü: Ambalajın hasar görmesi veya sızdırması, ürünün dış etkenlerle temas etmesine ve kontamine olmasına yol açar.

    • Raf Ömrü Yönetimi: Son kullanma tarihlerinin doğru belirlenmesi ve takibi, tüketiciye bayat veya bozulmuş ürün ulaşmasını engellemek için kritik öneme sahiptir.

Gıda Güvenliği Yönetimi: Bu risklerin yönetimi için sektörde HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları), ISO 22000 gibi uluslararası gıda güvenliği yönetim sistemleri yaygın olarak uygulanmaktadır. Ayrıca, ulusal gıda mevzuatlarına uygunluk, düzenli denetimler, personel eğitimi ve izlenebilirlik sistemleri de gıda güvenliğinin sağlanmasında temel unsurlardır.

Helal Riskler ve Sektörün Değerlendirilmesi

Alkolsüz içecek sektörü, helal sertifikasyon açısından da önemli değerlendirmelere tabi tutulmaktadır. Müslüman tüketiciler için bir ürünün "helal" olması, sadece İslami usullere uygun kesim gibi et ürünleriyle sınırlı olmayıp, içeceğin tüm bileşenlerinin ve üretim sürecinin de İslami kurallara uygunluğunu ifade eder.

  • Alkol İçeriği: Alkolsüz içeceklerde en temel helal riski, alkol varlığıdır. Bazı aroma vericiler veya çözücüler, alkol bazlı olabilir. Endüstriyel meyve suyu üretiminde kullanılan bazı enzimler veya fermantasyon süreçleri de düşük miktarda alkol üretimine neden olabilir. Helal standartları, belirli bir ppm (milyonda bir kısım) limitinin altında kalan alkol miktarını tolere edebilir, ancak bu limit ülkelere ve helal sertifikasyon kuruluşlarına göre değişebilir. Örneğin, bazı kuruluşlar %0.00 alkol içeriğini ararken, bazıları %0.1 veya %0.5 gibi limitleri kabul edebilir.

  • Jelatin ve Hayvansal Katkılar: Bazı içeceklerin berraklaştırılmasında veya kıvam artırıcı olarak jelatin kullanılabilir. Eğer bu jelatin domuz kaynaklıysa, ürün helal olmaz. Sığır jelatini kullanılması durumunda ise, sığırın İslami usullere göre kesilmiş (helal kesim) olması gerekmektedir. Benzer şekilde, bazı aroma vericilerin veya renklendiricilerin üretiminde hayvansal türevler (örneğin, karmin böceğinden elde edilen kırmızı renklendirici) kullanılabilir ve bu da helal risk oluşturur.

  • Enzimler ve Fermentasyon Ürünleri: Meyve suyu konsantrelerinin üretiminde veya bazı içeceklerin işlenmesinde kullanılan enzimlerin kaynağı önemlidir. Eğer bu enzimler helal olmayan hayvanlardan elde edilmişse veya genetik modifikasyon yoluyla üretilmişse helal olmayabilir. Ayrıca, bazı fermente içeceklerde (örneğin, kombucha) alkol fermantasyonu doğal olarak gerçekleşebilir ve bu da belirli limitler dahilinde değerlendirilmelidir.

  • Çapraz Kontaminasyon: Alkollü ve alkolsüz içeceklerin aynı üretim hatlarında üretilmesi durumunda, alkolsüz içeceklere alkolün çapraz bulaşma riski mevcuttur. Helal sertifikasyon süreçlerinde bu tür çapraz bulaşma riskleri minimize etmek için ayrı hatlar veya katı temizlik prosedürleri talep edilir.

  • Ambalaj ve Depolama: Nadir durumlarda, ambalaj malzemelerinin veya depolama alanlarının helal olmayan ürünlerle temas etmesi de bir risk oluşturabilir.

Helal Sertifikasyonun Önemi: Helal ürün talebinin artmasıyla birlikte, birçok alkolsüz içecek üreticisi helal sertifikası almakta ve ürünlerini bu yönde denetletmektedir. Helal sertifikasyon kuruluşları, ürünün içeriğinden üretim sürecine, depolamadan nakliyeye kadar tüm aşamaları İslami kurallara göre denetleyerek tüketicilere güvenli ürünler sunmayı hedefler. Türkiye'de TSE gibi kuruluşlar helal sertifikasyon hizmetleri sunmaktadır.

Sonuç

Alkolsüz içecek sektörü, küresel ve ulusal düzeyde büyük bir hacme sahip, sürekli gelişen ve çeşitlenen bir endüstridir. Sağlıklı yaşam trendleri, doğal ve fonksiyonel içeceklere olan talebi artırırken, gazlı içecekler gibi geleneksel kategoriler dönüşüm geçirmektedir. Sektördeki üreticiler, tüketicilerin değişen beklentilerini karşılamak için yenilikçi ürünler geliştirmekte ve Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yapmaktadır.

Ancak, bu büyüme ve çeşitlilik beraberinde gıda güvenliği ve helal riskleri gibi önemli sorumlulukları da getirmektedir. Hammadde kalitesinden üretime, depolamadan dağıtıma kadar her aşamada sıkı kontrol mekanizmalarının ve yasal düzenlemelerin uygulanması, tüketicinin sağlığı ve güvenliği için hayati öneme sahiptir. Özellikle Müslüman nüfusun yoğun olduğu pazarlarda, helal sertifikasyon, sadece dini bir gereklilik olmanın ötesinde, bir pazarlama avantajı ve tüketici güvenini kazanmanın anahtarı haline gelmiştir. Sektörün sürdürülebilir büyümesi, bu risklerin etkin bir şekilde yönetilmesi ve tüketicilere güvenilir, kaliteli ve helal ürünlerin sunulmasıyla mümkün olacaktır.



Bizimle İletişime Geçip, Hizmetlerimiz Konusunda Bilgi Alabilirsiniz!